top of page
Yazarın fotoğrafıAv. Burak ASLANER

Eşya Hukuku ve Elektrik

Elektrik Eşya mıdır ?


Türk Medeni Kanunun 762. maddesi “Taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddî şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir.” şeklinde taşınır mülkiyetin konusu düzenlemiş olup, doğal güçlerin de taşınır mülkiyetine konu edilebileceğini belirtmiştir.

20. yy’dan itibaren yaşanan teknolojik gelişmeler neticesinde 21. yy’da günlük hayatmızın bir parçası haline gelmiş olan elektrik de bir doğal güçtür. Doğal güç olan elektrik hukuken nasıl niteleneceği ve elektrik enerjisinden kaynaklanan olası hukuki problemlerin çözümüne ışık tutması açısından önem arz ettiği bilinmektedir.

Enerji alanında yaşanan gelişmeler her ne şekilde olursa olsun bir şekilde elektrik ile bir alaka ve ilgi kurmaktadır. İnsanlığın gelmiş olduğu medeniyet evresinde elektriğe bağlı teknolojik gelişmeler elektriğin önemini her geçen gün arttırmaktadır. Dolayısıyla bir doğal güç olan elektriğin hukuken tanımlanması ve izah edilmesi elzemdir. Biz de bu çalışmada eşya hukuku bağlamında elektriğin ne olup ne olmadığını ele alacağız.


Eşya olmamakla beraber, kanun koyucunun bir takım mülahazalarla üzerinde ayni hak kurulabileceğini kabul ettiği eşya dışındaki ayni hak konularından biri de doğal güçlerdir. Hatırlanacağı üzere MK. m. 762’de ifade edildiği gibi doğal güçler de yani enerji de taşınır mülkiyetine konu olabilmektedir. Kanunun amacı enerji üzerindeki hakka, tıpkı bir mülkiyet hakkı gibi koruma sağlamak ise de; bunun çözüm yolunun enerji üzerinde bir mülkiyet tanımak olup olmadığı tartışmalıdır.

Doğal güçlerin ayni hakka konu olabilmesi için; edinmeye elverişli olması gerekir. Yani kişilerin hakimiyet altına alarak yararlanabilmesidir. Elektrik enerjisi, atom enerjisi bu kapsamdadır ancak, güneş ışınları ve rüzgar, hakimiyet altına almaya elverişli değildir. Diğer bir şart olarak ise bu güçlerin taşınmaz kapsamına girmemesi gerektiğidir. Bir taşınmazdaki suyun sağladığı enerji, taşınmaz mülkiyetine bağlıdır. Bu sebeple taşınır mülkiyet konusu olamaz.

Her iki şartın gerçekleşmesi halinde MK. m. 762 kapsamında taşınır mülkiyetine konu olabilecektir. Medeni Kanunda kabul edilen bu çözüm tarzı eleştirilerek, doğal güçler üzerinde bir zilyetlik ve mülkiyet söz konusu olamayacağı ileri sürülmekte ve doğal güçler üzerinde yapay bir şekilde mülkiyet tanımaya bir zorunluluk da bulunmadığına işaret edilmektedir. Bu kanaatte olanlara göre doğal güçleri üreten veya nakleden eşya üzerindeki hakkın korunması bunlardaki elektrik enerjisinden yararlanmayı da korur. Bu güçler daima bir değişme halinde oldukları için bunlar bakımından istihkak iddia etmek mümkün olmayacağına, bunları rehin etmeye de imkan olmadığına göre, doğal güçlerin taşınır mülkiyetine tabi tutulmasının bir faydası da yoktur. Enerji satışının taşınır satışı hükümlerine tabi olmasının arzu edilmesi de bunların taşınır mülkiyetine tabi olmalarını haklı göstermez. Zira doğal güçleri taşınır mülkiyetinin konusu saymadan da bunların satışı hükümlerine tabi tutulması mümkündür.

397 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

KVKK

Comments


bottom of page